Eğirdir Kalesi'nden bir görünüm |
Isparta'nın küçük ve şirinsi bir ilçesi olan Eğirdir'i ilk olarak 17 Ekim 2009'da ziyaret etmiştik. Aslında direk ilçeye giden otobüs firmaları var ama Isparta merkezindeki köy garajından minübüsle gidilebiliyor (2.5 TL'ydi şimdi zamlanmış 3 TL olmuş). Zaten 37-47 dk falan sürüyor. İlçeye yaklaştıkça tepeler yükseliyor, dolambaçlı yollardan giderken bir anda karşınıza bu aralar insancıkların kirletme ve kurutma çabalarını sürdürdüğü o güzel Eğirdir Gölü çıkıyor. Çoook büyük bir otogarda inip çarşıya dalınca bi anda kaybolduk :) "Nerede kalınır?" diye düşünmeye hiç gerek yok çok sayıda pansiyon var zaten gezerken turistik amaçlı gelen Türk sayısı yabancı sayısından az. Biz Lale Pansiyon'da kalmıştık 3-5 kez gidince yine aynı kişinin sahibi olduğu Charly's Pansiyon'da kalmaya karar verdik. Pansiyonun sahibi, İbrahim Abi bize nereler de gezilir, napılır vs konularında yardımcı olmuştu. Bir de bisiklet maceramız oldu. Aslında amacımız ilçeye 30 km uzaklıktaki Kovada Gölü Milli Parkı'na gitmekti, yanlış hatırlamıyorsam 3 gün kalmıştık ve tam planlayıp gideceğimiz gün bi yağmur, bi fırtına yüzünden ilçenin içinde dona dona dolandık. Eğirdir'in uç noktasındaki yarımada dan tüm manzaraya hakim olan Jandarma Orduevi'ne kadar gezdik.
Charly's Pansiyon'un terasından bir görünüm. |
Akşam saat 8'den sonra hayat duruyor. Bunun için yemeğimizi, herhangi bir alışverişimizi daha geç vakte bırakmadık. Çarşının (tek bi sokak olduğu için bulmamaya imkan yok) göbeğinde (tek bi göbek var zaten) Sönmez Kebap diye bir yerde yemiştik bir kaç ay sonra bidaha gittiğimizde bizle ahbap oldular, elleri çok açık insanlar bi çorba içmeye gidiyoruz masayı donatıyorlar. Bir de okuldan hocamızın tanıdıkları çıktı, ha bir de daha önce Aydın'da yaşamışlar, biz de başka yerde akşam yemeği yememeye başladık. Kahvaltı için en güzel menü poğaça ve çay :) Tarihi olarak; eski bir Eğirdir evi, göbekte (her şeyin merkezi olan göbek) eski bir cami, küçük bir kalesi ve bir de kilisesi var. Eğer olurda yolunuz düşerse; gölde kayıkla gezinti yapın(yaşlı bir teyze kullanıyormuş!) (gerçi ben hiç yapmadım -T). Bisikletle gezin. Sönmez Kebap'ta lehmecun yiyin. Lale Pansiyonu'nun terasında gece göle karşı bira için. Mümkünse gölün etrafını dolaşın (tabiki de arabayla). Biz hâlâ gidemedik ama baharda Kovada Gölünde piknik yapın. Ha bir de tamamen yasaklanmadan rakı-balık yapın :)